Perşembe, Aralık 15, 2011

Üç Gün İyi Midir ?

Selam Selam Selam...
Üç kafi demiş şair, filozof ya da yazar. Üç kafi diyen ama 4. ile de yetinmeyenler de var onları allah'a havale ediyorum. Gel gelelim dertlerime, dün yazmadım, ondan önceki ? Salı'dan beri yazmıyorum ama 3 günlük ara iyi geldi. "Haftalık Blog" demiştim bu bloga ama olamadı. Bağlandım buna da.

Dün dershanede akşamladım, bana göre "akşam" çünkü. Saat 16'ya kadar, Matematik çözdüm. Çok uzun sürdü biliyorum ama eksiğim bea?! Evet Mat. beni bitiriyor ama yavaş yavaş olacak. Ebob Ekok demiştim en son, onda hala zorlanıyorum bir yöntemi bir kebabı varsa yardım eden çıkar umarım. Problem de çözemiyorum, onu çözemiyorum bunu çözemiyorum yazdıkça bu yazıyı okuyan insanoğlu "umut"suz vaka olduğumu sanma sakın.
Benim de kendimce hayallerim var, bir diş bi eczacılık hayalleri kuramıyorum bu kafayla. Kafamda sorun yok ama ıvır zıvır ve çöplük kaynıyor. Unutmak için hipnoza gidenler var. Gereksiz, beni sizler yarattınız diyorum kafamdakilere, hatta Kıvrım Kanyonu'nda oturan sevgililer; nöronlarımın oluşturduğu ışıltıları, elektriksel olayları izliyorlar. İş bu hale varınca da zaten küçük bebe zıvırlar ve yaşlı ıvırların kurduğu çingene kabilesi gibiler. Keyiflerinin kahyası onlar. İleriki zamanlarda faşist(karşıyım) uygulamayla bütün bir kabileyi beynimin içinden silip atmayı planlıyorum. Kıyamıyorum...
Dünden bahsedemedim bir türlü ; Akşamladığımdan bahsettim, matematikten bahsettim, akşam eve gardaşımla döndüm. Yolda giderken, "hadi sana telefon bakalım" dedi. Elektrikler kesikti, buna rağmen içeri girip fiyat araştırması yaptık. İşime yarayabilecek bir telefon gördüm. Hoş güzel. Beğendim ama o parayı hakketmiyor! Ben de son çare babamı aradım, durum budur dedim, burda pahalı Arabistan'da daha ucuz tabii, "vergi" vesaire durumları. Babam da hangi telefonu alacağını bilmiyor tam olarak, uzun vadede işime yarayacak. Duvara atmam ama öyle bir delilik yaparsam patlamayacak bir şey arıyordum buldum da sonunda ama alamayacağım gibi. Telefon olsun da bu saatten sonra ne olursa razıyım. Bir mp3 çalsın ikide bir takılma yapmasın, donmasın. Şarj ömrü uzun olsun. Öyle işte.
Matematikten sonra evde kimya çalıştım, yanlış ödevi yapmışım. Hibritleşme-Organik çözmem gerekirken, nerede atom, bileşik varsa çözdüm.

Bugün de hoş güzel olaylar oldu, erken geldim eve. Kendimi sıkınca ebeme sarılasım geliyor, sarhoş misali öpesim geliyor. Zor bir durum, Psik. Dr. da "haftaya gel" ya da "ne zaman istersen gel" demişti ama ben gidemiyorum. Saat 4'ten önce dershaneden çıkmamaya çalışıyorum. Bugün gitseydim iyi olurdu aslında. Bütün hocaların söylediği ; "Kafanızı çöplüklerden arındırdığınızda çalışabilirsiniz" tamam da ben "kabile" kurdum. Fare gibi çoğalıyorlar, kemiriyorlar. Ben de tutup "Öldürmediğim her anı için benden hesap soracaksınız!" mı diyim.

Benim Arkadaşım, Diğerlerinin Nefret Ettiği

Arkadaşımı sınıfta kimse sevmiyor, komik bence. Benden başka kimseyle paylaşamıyor samimiyet kuramıyor. Çünkü karşıdakilerin tepkilerini gördüğüm kadarıyla, çok önyargılı davranıyorlar. Bu onların kaybı. Dün dershanedeki şikayetinden sonra etütler alabileceğiz, sadece ikimiz. Hoca aramadan, belli saatlerde soru çözüp eksiklerimizi tartışabileceğiz. Böylece hayallerime ulaşmamı engelleyen "kabile"den ve sınıftaki "öteki"lerden kurtulmam gerek ama nasıl? Sınfta "Ölüm Pornosu" dedi. Saldırmayan kalmadı, Bir Fahişenin Anıları dedi tartışmalar havada uçuştu. Neyse ne, Ölüm Pornosu alıp beraber okuyacağız. İnat bendeki.