Pazartesi, Ocak 02, 2012

Öyle Şeyler Oluyor...

Hoşgeldin,
Geç otur şöyle anlatacaklarım var.

Cumartesi günü yeni yıl vesaire zımbırtısından bahsetmek istiyorum öncelikle ; dayım aramıştı gitmemiz gerek, kıramam. Evden öğle saatlerinde çıktım, velet kuzenler gelmişti. Beraber yürüdük, ev 5dk mesafede. Belki biraz daha fazla. Hava kıç donduran cinsten. Eve yetiştiğimde köfte hazırlıyorlardı. Bayıla bayıla yerim, magnum reklamındaki manken kadar haz almaya bakarım, köfte benim bir denem, nar denem. Neyse. Dayımlar da yavaş yavaş geldiler. Geçen yıl şarap istemiştim, her ne kadar bayılmasam da tadına sevmiştim, düşünüp almış, sağolsun. En son bayramda görüşmüştük dayımlarla, tekrar biraraya gelmek iyi oldu.
Teyzem de geldi, eskiden olsa bayıldığım sevdiğim, her bir kusruna katlandığım ama gel gör ki durum gittikçe psikopatlaşma ve yalan dolana bağlanmaya kadar ilerleyince de, nefret etmedim ama sevmiyorum eskisi kadar. Evet, hala seviyorum. Ama eskisi kadar değil.
Annemle küsmüşler güya, annemin haberi yok. uaehuahe! şeklinde güldüm napıyım yani?!
Sonra da teyzeolu geldi, pezonun teki. Kardeşimle birlikte aynı işi yapıyorlardı. Dayım patron. Bu çocuk da iftira yalan dolan, kardeşimi isyana getirdi. Çocuk işi bıraktı. Neyse, bu da problem değil.
Ama asıl sorun, bütün bu insanlarla biraraya gelmek!
Saat 10'da ayrıldılar kocasıyla, biz de oturduk 12 olsun diye bekledik.
-Duydum ki erken kalkmasının sebebi oğluymuş, oğlu annem yüzünden bırakıp gitmiş, öyle anlatmış. Peh ki ne peh. Aynı gün de diğer teyzem aradı annemi. Öyle bir şey olup olmadığı konusunda sormak için ama durum öyle bir yere gelmiş ki olanı da olmayanla harmanlamış teyzem. Sağolsun zaten anneme de dedim, bu saatten sonra tanımam etmem diye. Bırak abi, yok ben hümanist tavırlarımla sevgi pıtırcığı haline geleyim sonra hem hocalardan hayır gelmesin hem ailede olan psikopat olaylardan. Kulak tıkamak, denedim olmadı çabalarıma bir şey oluyordu. Düzülen çabalarımla başbaşa kaldım. Yeni yıla öyle girdim. Öyle bir giriş ki eve geldikten sonra annemle oturduk kritik çıkardık. Anam la, canım bağrıma bastığım, genelde o basar. Durumları da benimle paylaşır işte. Bu kez küfür etmedim.

Mutluyum bundan sonrasında olanlar yüzünden...

Dün babamla video-sohbet yaptık, keşke yeniyılı öyle kutlasaydık dedim anneme, en azından huzursuzluk yaratan biri olmazdı hayatımızda ama "dayını kırmış olurduk" dedi. Haklıydı.
Babamla konuştuktan sonra annem bilgisayarı odama aldı, ben de dizi mizi izledim yeniyılın yorgunluğum attım  ama  o günkü soğuğun acısını yaşıyorum. Anneme "telefonu söylee!" şeklinde uyarıda bulundum. Normalde sömestrda alacaktım ama alamayacağım neden mi??! Vuvhvuhvuh! Babam otomobil aldı, yıllar sonra ilk defa toparlanıp kendi arabamıza binebileceğiz!! Telefon mu? O bekler ama otomobili aldı ya ben sevinçten taklalar atıyorum zihnimde. Çok sevindim tabii, annem toyota dedi ama babam az önce aradı VolksWagen VW! yihuehe modeli ise Bora 2002 model otomatik. Muhtemelen benzinli ama arabistan gibi bir yerde alman otomobili bulması çok ilginç gerçekten. Mutluyum sırf bu yüzden. Bir de şu var ;
Babam emekli olmak üzere, emekliliğini vekaletle çekebileceğimi söylemişti geçen yaz :) . Tabii üniversiteye gidersem. Muhtemelen bir 700-800 lira. Paşa gibi yaşarım ama şu an için emekli değiliz. Kefili de değiştirmesi gerekiyor, yani Arab Şeyhi Muhammed'ten vazgeçiyoruz. Yeni bir kefil arıyoruz bu arada. Mısırlı öğretmen ve doktor eşine de ayrıca sevgilerimi yolluyorum, blogumdan haberi olmasa da öyle güzel insanların karşımıza çıkması çok sevindirici gerçekten. Umarım ayrı bir zaman bundan bahsedebilirim ama ne zaman?

Mutluyum şimdilik :D...

Soğuk aldım, duş alıp yürüdüm yeni yıl günü. O 5 dk. ağzıma etti. Bugün de çok sevgili arkadaşımla görüşememek de kriptilyon şiddette bir N kuvveti ile ya da ışık hızıyla çarptı ama telafi ederim inşallah.

Ve bir dip not : 2012'nin ilk yazısıymış la bu!!!