Salı, Ocak 03, 2012

Dikkat Kevaşe Çıkabilir!

Selam millet!
Bugün günlerden salı salı ama ne salı!? Bakalım neler olmuş ;

Sabah 7.30 da uyanmanın cezası, dershaneye kahvaltısız gitmek. Derse geç kalmak.
Çok ağır uykum, kardeşlerim okullarına giderken çıkardıkları gürültü sanırım snorlax'ı uyandırmaya yetecek şiddetteydi. Yok sızdım arkadaş, geç de kaldım ilk defa.
Dershane ise hep aynı sevgili blog ;
Öncelikle, türkçe dersinde hep güldüm. Hep güldüm, çok güldüm. Örnek verin diyen hocaya, ilginç örnekler verdim ama şu an hiçbirini hatırlamıyorum. Ben gülerken hep beraber güldük. Öyleydi.
Geometri, hep aynı. Kare kolaydı, yok ordan çekcem de yok şurdan kök2 falan. Bilindik olaylar. Alan konusunda da bir kaç olay işte.

Bu arada türkçe dersinden önce tenefüste sgk'ya gittim, tam karşıda zaten. "Babam nasıl emekli olur?"u tartıştık,  zormuş gerçekten. Yok konsolosluktan günlerini toplayacak da yok efendim pasaportları getirecek de. Haydaa. Kendi vatandaşının emekli olup olmadığını bilemeyecek kadar kör bir sistem. Neden bu kadar yoruyorsunuz lan!?

Bir de şu var ;
Saat 1 de arkadaşım gelecekti ama bir baktım matematik hocası tarama testleri dağıtıyor. Ben "hoc..." diyemeden oturup çözmeye başlamıştım. Neyse bitirdim hemen aşağı indim dolandım biraz, kız kayıplarda. Neyse, kantine kadar çıktım. Yoruldum nefes nefese de kaldım ama sonra dershaneden bir arkadaşın cep telefonundan girip mesajları kontrol ettim. Hastaymış lan!? Neyse umarım iyileşir de midemizi tekrar bozacak yerlerde tıka basa doyarız.
Hemen sınıfa geri döndüm, çözemediklerime baktım ama yok arkadaş 1 2 tane var ya da yok. İyi güzeldi her şey.

Bir de şu ;
Bi kız vardı dışlanmış olan, o benim bu saatten sonra ne arkadaşım ne de, ayakkabıma yapışan çiğnenmiş sakız olamaz lan! Ağaçtaki kediyi kurtarmaya çalışırken tırmalanan itfaiyeciden farkım yok. Hep bu hümanizm dedikleri. Anlatıyım olayı da ;
Kız dışlanmış, adı çıkmış-ben çıkarmadım, öyle diyor "herkes"- kendini beğenmiş ama bütün bu özelliklerine rağmen yine de diğerleri gibi olmadım ben. Ben ona arkadaşlık ettim, yalnız hissetmiyordu en azından. Sonra ne mi oldu? Bir kötü alışkanlığı var bunun, iyi arkadaş olur, sırlarını çalar. Sonra "sır" olanları yeni arkadaşına anlatır. Böyle de kevaşedir. Ben bunu bana yapmaya kalktığını fark ettiğim an bıraktım. Artık arkadaşım değil. Yok o bana her şeyini anlatmışmış yok efendim ben hiçbir şey anlatmıyor muşum? Lan kaltak! Bir kere benim kendim dahi kabullenemediğim olaylar varken hayatımda sana niye anlatıyım? Hemen yeni arkadaşına anlat diye mi? Bu arada bugün, çok soğuktum ona karşı. En azından hiç konuşturmadım. Ta ki kendi konuşturana kadar, sana anlatacaklarım var dedi. "Ne hakkında" dedim. Bir konu hakkında işte, dedi. Hahhaaah ha ha ha... Bugün olmaz, yarın konuşalım o zaman, dedim. Tamam anlatmıyorum, dedi.
Lan, ben insanlara yardım eli uzattıkça, kolumu kapmaya çalışıyorlar. Gerçi cancağızım, canım arkadaşım söylemişti. "Bu kız kendini çok beğenmiş, seninle arkadaş olmayı hakketmiyor" gibi bir şeydi. Komple hatırlayacak kafada değilim. Takmıyorum sevgili okuyucu. Hah haha! Çok da ...

Bütün bunlara rağmen ;

Bu arada bugünlerde yeterince mutluyum ama paranın gözü kör olsun. Bir de sınav var ki yaklaştıkça götüm 3buçuk, hayallerime ulaşmam gerek!
Hadi ygs matematiğini sıyırdım iyiye gidiyor her şey. Lys matematiğinde pek bir şey yok. Evet yok, çünkü öğrenilmeyecek kadar zor değil. Fizik'ten korkuyorum biraz. Geçen yıl gördüm neyin ne olduğunu da...

-Telefon almam gerek ama geçen yazımda bahsettim biraz beklemem gerek
-Matematik ok ama geometri?
-Lys'ye başlamam gerek dershaneyi bekliceksem yanmışım demektir.
-Ehliyet de alacam biraz paramız olsun.
-Bu aralar gülmeye ihtiyacım var.