çorba etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
çorba etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Pazar, Temmuz 21, 2013

Çorbasal Meseleler part-2

Selam,
mutluluktan çimlerde topuklarım kıçıma değecek kadar hızlı koşturuyorum...demek isterdim de yok ya, ayın 21'i olmuş, elim boş bok gibi kaldım ortada iş yok güç yok yakında psikiyatristin kapısını çalarım en kötü ihtimalle tekmelerim stresten ne bok yiyeceğimi bilmez durumdayım da yazınca geçiyor sanki...durakladığım yerde küfretmekten vazgeçiyorum yoksa...bu dünyanın gelmişine de uzayın derinliklerine de sıçayım...
Almanca blog vardı ya, bir hevesti açtım gibi oldu, yahu resmen birşey yapmak istemiyorum, ne bok yicem olm ya blog? şşt?
Bu zamanlarda internetten kurtulmayı çözüm olarak görüyordum da işe yaradığı zamanlar oluyor işte, bazen.
Uzun zaman oldu, B.'yle konuşmuyorum. Konuşsam ne iki kelime edemiyorum, anasını satıyım anasını satıyım anasını satıyım satıyım anasını satıyım beynimin olmayan hani...noktalama işaretlerini de yanlış kullanmaya bayılıyorum hatta kullanmamaya daha çok bayılıyorum o zaman daha çorba oluyor daha çok yansıtıyor sıçmıklı duvarlarını beynimin, olmayan hani.
Yıl olmuş 2013 baba eline bakıyorsun boyun posun devrilsin allah seni bildiği gibi yapsın bi de ben dil biliyorum yeaa diye geçiniyorsun grzkalı aptl slk..
Açtım Little Miss Sunshine soundtrack ooohh oohh ooooh misss, ama o bile işe yaramadı, mod aynı.
Doctor Who izlerken bir tek o an mutlu oluyorum, dizi izlemekten de film izleyemiyorum artık, sıkılıyorum anasını anasını anasını satıyiiim, dizilerin.
B.'ye yine gelecek olursam, ne bok yicem ben, kız Almanya'ya da gitmiyor artık anlatmıştım bunu, mutluluktan takla atacaktım bakan vardı ya hani...iyi de gitmiyor diye daha mı kötü oldu acaba diye düşünüyorum ki son gelişmeler olumlu, kanka nbr yhaaa moduna girmemek için de kızla az görüşüyorum.
Param yok, Ankara yalan olabilir, bok oldu Ankara, dar geldi bana Ankara hatta hiç gelmedi, ben gitmedim.
Daft Punk'a sardım, he yavrum he sen lisede dinliyordun, hoşuma gitti hele şu Get Lucky var ya bokunu çıkarana kadar dinliyorum ama son zamanlarda onu bile dinlemez oldum. Albümü indirdim de bakalım.
Eea, kimseyle de görüştüğüm yok bi de, arkadaşlar vesaire, iyice yalnız modunda evde dört duvar arasında dizi izleyerek bazen de müzik dinleyerek geçiyor da, geçmiyor günler beaa!
Belki de kardeşimi beraberimde götürme planlarım da yatacak maddi imkansızlıklara sokayım.
Ne yapayım ki,
Hayat sevince güzel sevince mutlu günler kuş kelebek börtü böcek seversem her şey yoluna girecek mi, hatta bir taşı sevmem yetecek mi? Yetmeyecek sevgili Ayşecik, kandırmışlar seni saf köylü kızım benim, alyazmalım, hokka burunlum...
Eve geldim bir de ne göreyim Aa AAA(deterjan reklamı edasıyla) gitarım, o çok severek çalamadığım gitarım rüzgardan devrilmiş sapı sizlere ömür...ben de laptopu üzerine koydum, o küççük yusyuvarlak delik hizasında laptop standı olarak kullanıyorum güzel oldu, oraya fan taksam ?! Çok orjinal olurdu fikir de aman ya bir ay için, peh.
Yine Daft Punk-
Neyse, Deezer var güzel program, otlanıyorum deneme sürümünden orda güzel güzel müzik tavsiye ediyor falan.
Başka bi'şey yok sanırım.

Cuma, Mart 16, 2012

Çorba'sal Meseleler

Selam millet,
Ottan, taştan, topraktan bahsetmek istiyorum bugün, bildiğiniz çorba olacak anlayacağınız. Zaten sabit bi konu hakkında yazamamaktan şikayet ederken, bir ritm tutturmuşum gibi geliyordu.
Bir kaç kriptilyon film indiriyim dedim, mushishi'den haberiniz vardı zaten. Geçenlerde bir kaç görselini paylaştığım. Filmlerden bazıları şunlar ;
-Das Leben der Anderen (Lives of Others) - Konusundan bahsetmiyim şimdi, izledikten sonra.
-Take Shelter
-Being John Malkovich -kesinlikle izlicem, diğerleriden emin değilim mesela Das Leben...
-Finisterrae, yarın sınavdan sonra izlerim artık, deneme'den sonra.
-the Secret of Roan Inish de var ki sırada bunu indiremedim!! Kahretsin yahu?! Yooo diye haykırasım var. İnecek diyorsam n-İnecek n-Okkadar!!
IMDB listeme baktıkça ağlayasım geliyor, aslında gelmiyor ama sırf söylemek için söyledim. Nerede indiremeyeceğim film varsa bulup atmışım listeye.
Filmlerden bahsettik, müzik ı-ıh dinleyemiyorum, hafıza kartına attıklarım kartı şişirdi, az kalsın fiyyu oluyordu ama kurtardım. Bi daha böyle bi işe kalkışmam, yakında bilgisayarda yer kalmıcak diye de korkuyorum. Öyle.

Gel gelelim Eşek'in evinde olup bitenlere ;
Dün malum dershaneye gitmedim, daha huzurlu hissettim gitmeyince. Geometri çalıştım, hiç yapamıyorum diye bişey yokmuş onu da gördüm. Zaten Fizik'i de atlatcam bi şekilde. Ama Matematik! Tükürürüm en balgamlı şekilde, ne la bu?! Ya benim kafam basmıyor ya da soruyu bulamayınca siktiri çekiyorum. Anlayamadığım bişey var, ben aslında matematiği hiç sevmemişim ki. İşin ne olum sayısalda diyenleri alnından öpüyorum.
Dün yıkıldım, mütercim tercümanlık almanca'nın bazı üniversitelerde almanca dil sınavıyla aldığını öğrenince ben Nagehan dur Nagehan beni bekle diye sayıkladım. Kardeşim de yıkıldı, o dilci! O daha çok yıkıldı, Nagehan gibi terk etti beni ama bizi alkışlayacak bi savcımız yoh idi! Bre katiller... -kafam güzel.
Nagehan ile Nihan burdalar
Dün, yine ne oldu lan?! diyenlere ;
Annemden bisiklet istedim, bunu yaptım. Hatta laptopımı satıp, piskelet alcam ben yea! dedim. Ama dalga geçtiler, hor gördüler! Şimdi şöyle ki ; Geçirdiğim ameliyatlar bir mumdur iki mumdur, ailemin beni uçan kuştan sakınmasına neden oluyor. Bisiklete binmek, motorsiklete binmek, kavgalara karışmak-hiç etmedim- bu gibi şeyler yasak. Kötü bi kaza anında, selam eşek cenneti ben geldim, diyebilirmişim. Böyle dedi doktorum. YASSAAAĞI YİDİM!!
Dün, yine yine yeniden sev beni sar beni uvhvuhv, bisikleti almayan ebeveynlere rest çektim, telefon için denedim şansımı ve evet 1 ay diye erteledikleri mazlum gencin bir ay sonra cep telefonu olacak, keşke almasalar ama duramıyorum işte.
Bisiklet içinse planlarım var elbette, reşitim ben, banka hesabım var içinde örümcek ağları olan. Laptopı 200 kağıda okuttuk mu?! Vuhuvhv, param olur ve sıfır olamasa da çocuğun birini kandırıp alabilirim. Bukkadar düştüm be blog!

Ha bi de gündemden maddelerim var ;
-Afganistan'da türk helikopteri düştü, 5 Afgan hayatını kaybetti. 12 askerimiz şehit oldu. Allah rahmet eylesin, ne desem az ama -Abi bu işte bir iş var, diyip susuyorum.
-Türkiye, 20 Mart'ta Suriye'de konsolosunu geri çekebilir, hmm. Türk ailelere de yurda geri dönün çağrısı, vaaay anasını. Peki neden? Sn Başbakan, Suriye'ye acaba bir müdahale mi yapılacak? -soruya cevap beklemiyorum. Eğer Türkiye tarafından müdahale onaylanırsa ki yanarım. Ateşhattında kalacaz, Rusya'da demirlemiş gemilerini. Hass, diyorum.
-Bu arada TL simgemiz hayırlı uğurlu olsun, beğenmeyenler, Başbakanın T'sine sahipmiş de bilmem ne. Olum saçmalamayın yahu, TL ne olmalıydı, Süleymanın S'si mi? Merkez Bankası başkanı beni korkutuyor, ne zaman tv'de görsem, hass yandık yine diyorum. Yeni paraların üzerinde TL simgesi olma ihtimali var, öyle dedi.
-Borsa'ya gelecek olursak. Borsa ne alemde bilmem ama ne zaman tv'yi açsam 60000'lerde seyrediyor, mazot'a zam, benzine zam. Alıştığımız şeyler. Bi de dolar uçuyor yine, 1.8'di bıraktığımda. Euro, anası ağlasa da 2.325'ti. Babam için iyi oluyor, doların yükselmesi ama işte, ekmek doların ağzında.
-Magazin'de bi bok olduğu yok, hep yiyişiyorlar. Yakın zamanda bi olay görmedim.
-Hayvan videosuyla kapatıyoruz, demek isterdim ama o kadar düşmedik sevgılim!

Son sözü söylemek için reklam koymak ister gönül ama ne çare. Gideyim ben.

Cuma, Şubat 24, 2012

Çorba

Bugün ilk 2 derse hoca girmedi, hastaymış.
diğer derslerde öğrenci yoktu
doktorumla görüşme planı yapmıştım ama erteledim acil paralı olmuş
sınıf arkadaşım dün koluma girdi diye akşam ailesinden duymadığı laf kalmamış, kıza -orospudan tut, ağza alınmayacak küfürler-
film izleme derdinde değilim ama her şeyi erteliyorum lanet olsun, bir gün de kendimi ertelemeyi denicem o zaman da sanırım -ne olacağını tahmin edemedim
yalan dünya dönüyor arka planda
başka ne vardı ?
kitabım gelmedi bugün ama elbet birgün auehaueh!
dreamtv'de animasyon klipler dönüyordu, 1 -2 adet beğendim, twitter'da paylaştım.
hava biraz daha açılsın da şu yukarıdaki köyleri ziyarete çıkalım yahu ama dolaşacak kimsem yok
tek başıma da kendimi güvende hissetmiyorum
yarın bir gün kazanırsam da yastığımın altında bıçakla uyurum heralde
evet korkularım var, yalnız kalmak? -belki . karanlık -belki. bu ikisinin aynı anda olması -muhtemel.
neyse dershaneyi ekip eve geldiğimde, doktorum vardı. psikiyatrist anlatıyordu, alınganlık nedir? vesaire. bende çok yok ya da çok var. bunu da doktorumla konuşmam gerek, kahretsin ki evet böyle bi bakınca alınganım ben. hani olur ya deodorant sıkmayı unutmuşsundur da sınıf kötü kokuyordur, lan benden mi acaba? gibi. ama biraz daha farklı.
babamla da konuştuk bugün, msnde. telefon alıyorum, eski hattımı kaybettim. içinde kontör vardı lanet olsun!
mızıka çalamıyorum hala, kursu da pahalıymış ki burda yok.

bu yazıyı yayınlamayı planlamıyordum ama birkaç cümleyle anlatıp kaçıyorum. daha düzgün olması için kafamın içindeki çingenelerin de veba'dan kuruyup gitmesi gerek. öyle bi şey de gelecekte görünmüyor, kim mi dedi? hah, falcı kadın, çingene işte. kafamdaki.