paul jenkins güzel söylüyor etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
paul jenkins güzel söylüyor etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Pazar, Haziran 03, 2012

Old Kind of Summer

Mutlu sayılırım, aslında gittikçe yaklaşan sınavın veya çaresizce kasılıp cevaplayamayacağım soruların derdinde değilim. Değilim, çünkü bundan daha önemlisi, hayatımı düzene sokmam gerek. Hayatımı düzene sokup, daha "normal" olmaya çalışmak. Bunu becerebildiğim zaman ki becermek "fuck" falan değil, eğer o tip bir becerme olacaksa da bütün bu yaşadıklarımın acısını çıkarmayı planlıyorum.
On parmak yazamıyorum ama klavyeye bakmadan yazabiliyorum, excel bilmiyorum, linux işletim sistemine hakimim, tabii ki diğerlerine de. Denemediğim zıkkım program kalmadı, photoshop dahil. Blender'dan tut, google sketch up'a kadar. İş bulamamış olmamın tek sebebi de bütün bunları sadece temelde biliyor olmam, hepsinden bir tutam. Hatta belki de hiç, bu ne lan? diye kaldırdığım programlar oldu.
Bugün günlerden pazar ve ben playlist oluşturmak istiyordum, müzik dinliyorum her sabah. Kendime geliyorum, her melankolik parçada, bir tutam mutluluk arıyorum. Karanlık ve ışık teorisi vardı ama aklıma gelmedi, unuttum.
Playlist askıya alındı, hava sıcak. Bilgisayar başında falan zaman geçirmek değil problem ama yanıyorum söndürelim mii?! Tabii tabii, kıvamındayım.
Bugün 3.gün kendimi biraz daha kabul edilebilir derecede iyi hissetmeye çalışıyorum. İkna etme aşamasındayım, intihar düşünceleri veya kurma falan yok gibi, kötü rüyalar görüyorum ama hatırlamıyorum. Gece uykusuzluktan ölecek gibi oluyorum, sonra birden uykum kaçıyor, uyuyup uyumamak arasında seçim yapmak zorunda kalıyorum. Etliye sütlüye karışmayan kıvamdayım ki önceleri ister istemez sorunlar falan yaratılıyordu. Sanırım eski halime geri döner gibiyim, yani normal olan. Ağzıma ilk geleni söylüyorum, hiçbir şeyden çekinmiyorum. Dikkat, bu zamanlarda ateşle yaklaşmayın.
Facebookta takılıyorum, insanlarla etkileşim iletişim, sanal dünyadaki dostluklar falan güzel ki normal olan rutin hayatımda pek bir somut ilişkim yok. Arkadaşla konuşuyoruz ki kendisi dostum olur dershaneden arkadaşım, sürekli evlerine gittiğim ; bi kız vardı hoşlandığı, erkek arkadaşı var mı diye merak ediyordu. Sorayım mı? dedim. Ciddi misin! şeklinde tepki. Yavrum ya, sordum tabii mutlu oldu. Ben de nasıl sorulduğunu bilmiyorum, direkt daldım mevzuya, kız eğer benim hoşlandığımı düşünürse, yok bi arkadaş için diyip uzaklaşcam mesut olsunlar. Güldük eğlendik arkadaşla. Sınav mevzusundan girdik, neyse iyi sonuçladık sohbeti. Bugün normalde görüşecektik ama sarhoş gibiyim aq. Başka zaman artık.
İş bulmam lazım, bu sıcaklarda evde tıkılıp kalmak da koyuyor. Gezdiğim falan da yok, bakalım eğer sevgili olma ihtimali olan kız sevgilim olursa eğer. Olur mu dersin?

Bu yazıyı da şöyle bir şarkıyla bitirsek mi? Hadi eller havaya Inna...
Şaka the Old Kind Of Summer - geliyor!  Diyor ki üstad Jenkins ;
bütün günler geceler aynı aq, oturup düşünüyorum senden ne kadar uzak olduğumu.
Her uyandığımda çizik atıyorum takvime , yavaşça. diyor. Çünkü hayat beni senden çok uzaklaştırdı diyor, amq Hayat neden uzaklaştırıyor insanları?
Devamını çevirirdim ama duygulandım kezzapzedeler. Şu yorum kısmını da açıyım mı acep n'apıyım bilemedim. Şu zamanlar kötü zamanlar gerçi. Biraz daha dursun, bana @atyarisindaki veya facebookta atyarışındaki yazarsanız da ulaşabilirsiniz. Zaten takip ediyorum günde max 20'yi gördüğüme göre sadece 20 kişi okuyor. Şaka şaka, aslında gerçekti söylediklerim ama derdim bu değil.