sınav stresi değil bu kabir azabı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
sınav stresi değil bu kabir azabı etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

Cuma, Nisan 20, 2012

Sınav Açıklandı Ya, İşte Öyle Bir Şey

Sevgili blog,
Bugün hayatımı pek de değiştirmeyecek olan bir sınavın sonucunu aldım, iyi hoş. İstanbul Peyzaj'dı hedef dimi? 10 fizikle gidebilecekken, evdeki hesap çarşıya uymadı 20 fizik yapmam gerek. Diğerlerinde problem yok, öyle işte.
Ailem mi? Düşük olan puanım -geçen yıldan düşük- beklediğimin 80 puan altında gelmesi, abartmıyorum 80, beni yıkmadı. Ciddiyim, sabah bilgisayarı açtım, İrfan Değirmenci'ye yağan mesajlar -450 aldım, 470 aldım diye, lan dedim onlar öyle almışsa ben de istediğim puanı almışımdır. Laptopu prize bile takmadan, 3dk içinde gerçekleşti her şey, odama koştum, internetin fişini taktım, laptop açık vaziyette osym'ye giriş yaptım. Tckimlik hazır bekliyordu, parolayı gir ve BAZİNNGAAA! hayatımda aldığım en kötü puan! Ağladım, 6 yıldan sonra ilk defa ağladım, abartmıyorum 6 yıl, hacettepe'de ağlamışlığım var, giderseniz eğer duvarları iyice inceleyin, gözyaşlarımla ıslattım bölüm34'ü. Konumuz bu diil! Diil! Hala Haceppe Fizik Müh. kazanabilirim, hala İst. Üni. Peyzaj kazanabilirim.Hala kazanabilirim, Şebo da demiş "benim hala umudum var" diye, ben de diyorum. Sıkma canını blog, tek sikilen ben değilim. Bi şekilde hedefe ulaşcaz, hee baktım İstanbul Peyzaj olmadı, ee o zaman n'apmalı? Mersin Şehir Bölge yazılmalı, evet işte öyle. Kayseri'ye gidemem, Mersin'de akrabalar var, haa baktım kurtarmıyor, Harita Mühendisi olcam abi, n'apıyım? Herkes hayal ettiği şeyler almaz bu hayatta, öyle bi zorunluluk da yok. Harita Mühendisliği aklımın ucundan geçmezdi, memleket de öyle, memlekette okuyabilirsem de okucam amq n'apıyım ne ne ne? Çok karamsar bi çizgi çizdim, başa alıyorum, hayallerim gel git gibi, dalga kıyıya vurduğu an tutcam ucundan bırakmıcam bu kez, bu kez evet bu kez yahu!? Neyse ya, canım sıkkın olabilir.
Hea bi de, babam msn'deydi, Riyad'la bağlantıdaydık sevgili Kırca. Riyad'tan haberler güzel, dün telefon için naz yaparken ben, bugün almayın ya haketmiyorum diyince, annem koptu. Bağırdı biraz azarladı, neden strese giriyorsun? Beni de strese sokuyorsun, babanı da! Alacaz telefon işte, dedi. Ama ben almaları için demedim ki öyle, almayın abi haketmiyorum ben dedim, ciddiydim. Alın ya, siz bilirsiniz.

Not : Dün Facebook sayfamı Fikret Kızılok'la donattım. Canım Kızılok, hissetmiştin dimi öyle melankolik ve bunalım olacağımı. Dün bunalımdı, bugün iyiyim. Sabah açıklandı sınav, ağladım. Kızılok da biliyordu bence ağlayacağımı, beni en kötüsüne hazırladı dünden. Tanrım! Seninle ayrı konuşcaz. Şu an zamanı diil!
Evet hayatımın her geçen gün daha çok sikildiğine inanıyorum, yalan mı? Değiiil! Buna rağmen direniyorum.

Cuma, Mart 09, 2012

Ergen İsyanı

Selam millet,
Muhtemelen bu yazıyı sırf başlığından dolayı okumayacak milyon insan sayabilirim ama zaten ben de sizi uyaracaktım, ehe. Boşverin okumayı görürseniz bile görmezden gelin, Başlıyoruz ;
Bugün yine bir kahvaltısızlık klasiği ve kahvaltı yerine dinlenen bleeding me, fade to black ve mama said dinlemek iyi gelmedi sanırım, aslında iyiydi ama günün ilerleyen saatlerinde de bunalmak ve onun gibi şeyler. Dershaneye gittim, hiçbir şey atıştırmadım aç olmama rağmen. Aç olduğumu bile unutmuşum sanırım. Neyse hocalar da yoktu bugün, varlar ama ders yok. Ne biçim dershane !'+%&/ 2. dönem düzelecek deseler de hiçbi sikime yaramaz. Dediğim gibi bu saatten sonra tek başımayım. Yapacak bişey yok. Dershanede malca geçirilen 2 saatten sonra, eve dönme kararı aldım. Ama önce doktora uğramam gerekiyordu. Doktora gittiğimde de herzamanki kalabalıkla karşılaştım bi "merhaba" diyemeden geri döndüm. Anlatacak bi kaç şey vardı. Mesela hayatımda değiştirebileceğim iki şey buldum ; 
1. Eskisi kadar inek olmak, ders çalışmaktan zevk almak. 
2.si ise internet bağımlılığından kurtulmak. -zevkten dört köşe olmuyorum bilgisayar başında durunca.  En azından bu ikisini halletmem gerek biran önce.
Neyse elim boş döndükten sonra, evde kesinlikle daha çok bunalacağım fikri yerleşti önce. Ondan sonra da evin boş olmasını diledim. Keşke eve gelmeseydim. En azından akşama kadar. Keşke...keşke 2...keşke 3. 
Eve geldiğimde kimse yoktu 1 saate kadar. 1 saat sonra annem ve kardeşim gelmişti. Annem geldiğinde, beni beklemiyordu şok oldu tabii. Konuştuk, şakalaşıyorduk. Ta ki pazartesi günü yapılan tartışmanın kritiği çıkarılana kadar. Kritik çıkarırken yine tartıştık. Yengem de annemi haklı çıkarınca yine tartıştık. "Hatalıysam ara!" hatalıydım ama arayanım yoktu -şimdiye kadar. Babam da tabii bir yandan başlayınca -msnde görüşüyoruz o sırada- tam koptum. Netin açık olması, kameranın bana dönük olması, mikrofon dahi umrumda olmadan saydım. Seçerek döküyordum kelimeleri. Daha dikkatliydim ama bu kez hepsinden kötü oldu. Babam da saymaya başladı ; 
-İnternetin var yok efenim sınırsız da şu kadar yıllık ödüyormuş da bilmem ne. -ee hadi bunu geçtim.
-Evi tadilat istedin yaptık, dedi. Oha dedim bu kez, evin yapılması taraftarı değildim ki o zamanlarda tam sınav arifesinde evimizde balyozlar vardı. Yani kafamın sikilmiş olduğu ve sınava çalışmayı bıraktığım dönemdi o dönem. 
-Yok efenim internetten ayakkabı bakıp sipariş ediyormuşuz. Hadi onu geçtim alıp almama kararını siz veriyorsunuz sevgili ailem! Almasaydınız arkadaş, zorla aldırdık sanki. 
-Yok efenim ben 1000liralık telefon istiyormuşum, lan onu geçtim telefon 1000 lira değil. Tarifeli telefonları göstermiştim anneme, topladığın 24 ay tabii ki 1000 lira yapıyor ama aldırmam tabii ki. 
Hadi bütün bunları geçtim kardeşime kötü davrandığımı iddaa eden bi annem var, allahım sana geliyorum. 
Ondan sonra da yok efendim ben senin için -hastane zamanları- kan ağladım diyince. Patladım tabii. Sen bana malınmışım gibi davranamazsın, saçıma, kaşıma, gözüme karışamazsın diyince de. BAAAM! 

Bugün hava çok güzel yaklaşık 20 derece, sıcak, güneşli. Kuş cıvıltıları, mart kedileri ve bilimum yaratık seks yaparken benim düştüğüm hallere bak. Mart kedileri bile güneşin tadını çıkarırken, ben bir kedi kadar olamadım be blog! Siktir olup gidesim var, eğer bu kadar sorun benim başımın altından çıkıyorsa.