Cumartesi, Mart 09, 2013

Bıraktığınız Yerde

selam bugün.cumartesi ve bu yazı telefonla yazıldı. dünden kalan kendinden iğrenmişlik ve suçluluk hissi beni tanrının sıcak kollarına atmaya itmeye yetti bile, dün günahlarından arınmak için debelenen günahkar gibiydim, pişman mıyım? kafamı kemiren yiyip.bitiren bir sürü şey var ama onlardan bahsetmeye gelmedim, beynimin.kıvrımlarında kör koridorlarda bir o yana bir bu yana savruladursunlar da ben onlarla mutluyum, yaşadığımı hissettiriyorlar, en azından.yardım ediyorlar. Çok önemli kararlar almadan önce önem sırasına göre.mi yoksa faydanın niteliğine göre mi karar alıyorduk? unuttum ben. bazı insanlar kaçmak ister ya arada canı cehenneme dünyanın diyip kaçmaktan bahsetmiyorum, insanlardan kaçmak, kafa dinlemek icin. geri döndüğümde herkes aynı.yerinde.olur mu bilmem ama ben aynı.yerde olmazdım.sanırım. Bıraktığınız yerdeyim gelin alın beni! diye s.o.s mesajı atarım, yarı yolda bırakırım kendimi, yalnızlığımın bile tadını çıkaramam belki, ben olsam böyle olurdum da diyemiyorum, kendimi tanıyamaz oldum, ya herkesten biraz ya hiçkimse kadar yokum. bilmiyorum. gidiyorum ben, ararsanız bıraktığınız yerdeyim.

Perşembe, Mart 07, 2013

Adana*tren*Mersin

Selam, Bugün günlerden perşembe, konferans vardı okulda. Çevirmenlik üzerine faydalı bir sürü çalışması olan dünyalar tatlısı bi insanı misafir ettik. Kürsüye çıkarken aksaklıklar yaşasa da sonrası mukemmeldi. Ne demek istediğini anladım mı? Pek sanmıyorum, en komik tarafı konuşma bittikten sonra soru sormak.isteyen insan sayısının azlığıydı. Ben birşeyler sorayım diye düşündüm vesaire ama hangi dilde? Türkçe sorsam bi sürü.çevirmen var etrafta zaten ama yapamadım, salagin tekiyim ve ileride çevirmen olduktan sonra da bu günleri hatırlayıp kendime kufrederim. Dün alışveriş yaptım, aldığım bi puding, deterjan, wax... 25 lira! öğrenci olmak zor da günlerdir paradan yakınıyorum, az kaldı az ;) Bugün ne oldu? Konferans haricinde, arkadaşla Adanaya gittik, tren vesaire...ilk defa seyahat ediyordum trenle. Güzeldi. Yorucu gerçi. Adanaya yemek yemeğe giden ilk Mersinliler olarak tarihe geçmeyi.planlıyoruz, blog arkadaşımla da görüşmeden ayrıldık Adanadan, kimse alınmasın ama Mersinin gözünü seviyim! Gezi kısa sürdü gerçi, bidahaki sefere detaylı karsilastiririm da, tren? Neyse güzeldi herşey yolunda, gerginlik vesaire de kalmadı,.kafama esince kalkıp gidcem öyle, ise yarıyor. bugünlük bu kadar, tschüß!

Salı, Mart 05, 2013

Amacına Yaklaşan Üniversiteli

Selam Selam hatta , esseleeem esseleeem!!! Neden öyle dediğimi ilerleyen.satırlarda anlatıyorum; Üniversite amacına ulaşıyor! cidden. Üniversite amacına nasıl ulaşır, sorusuna cevap bulmak üzereyim. Ne oldu oğlum? diyenler olacaktır sıkmayayım. Bugün birinci dönemin ilk vizesini olduk, iyi de olduk! Güzel oldu yani, cidden. Bugün küçük bi aksilik olsa da arkadaşımın yaptığı çocukluk yüzünden-censored- devamını anlatmıyım. Dün akşam, arkadaşlarla vizeye çalışıyoruz, arkadaşımın suriyeli arkadaşıyla konuştuk bugün.de buluşup nargile içtik ilk nargilem ;') anam duymasın! Şaka tabii, kardeş ispiyon yok dimi? Güzeldi, muhabbet vesaire. Çok eğlendim ya! Mutluyum hani, gelelim üniversite ve amacına ulaşmak nedir ne değildir diye? Buraya gelmeden önce çeşitli endişelerim vardı gerçi, beep beep gerildim yahu kleine Pause- Suriyelisini tanıdım, ülkü.ocağı benzeri.mekanlardan birine gittim, çeşitli insanlarla zıt görüş aynı görüş demeden bakış.açımı geliştirmeye çalışıyorum bunda da adım atmış olmam hoş oldu iyi.oldu güzel oldu hani. Güzel bir adım attım, sınavlarım iyi, arkadaşlıklarim falan muhabbet kebap! Heaa gel gelelim, mağazalar ve kapitalizm beni kolları açık beklerken.ben nasıl dellenmiyim, ev kirasını ödeyemiyorum ona ok cozum bulundu bi şekilde erteledik.halloldu.derken, alışveriş yapmam gerek, yapamiyorum, fuck verflucht scheißE!!! iyi.başlamışken kötü bitti, akşama manchester real maçı var, hadi aslanlar real tabii , alsın!

Cuma, Şubat 22, 2013

Header Gitti!!!

Eşek ve Einstein'lı headerım gitti, Uncle Einstein dayanamadı attı semeri Eşekin sırtına deh dedi deh yavrum arkana bile bakma uzaklaşalım buralardan. Dün hesap temizliği yaparken istemesem de picasa albümleri dahil kaldırdığım için "iyi b.k yedim" blogumdaki görseller yok oldu sanırım ya da sadece header, emin değilim. Sağlık olsun diyelim yapacak bişey yok.

Çarşamba, Şubat 20, 2013

gökyüzü gri

Salı - Güne quizle başlandı.Devamında okula gidilmedi vesaire, astım okulu. Alışkanlık olmayacak, sadece ne biliyim gitmek daha kolay. Çarşamba - hava ıslak, soğuk değil çok. ...motivasyonumu kaybettim bulan gören varsa şu numarayı arasın veya kargoyla yollasın. Yaz gelsin okul bitsin kafamı dinliyim biraz, yazın iş falan biraz para vesaire... film çekimine ara verildi, bariz çekecek adam gibi bi olay yok ya da ne biliyim konu bulamiyoruz ciddi anlamda, röportaj falan eklersem de resmen belgesel gibi olacak, bilmiyorum yea! başağrısı ve yorgunlukla yazıldı. gökyüzü gri

Çarşamba, Şubat 13, 2013

Selam tekrar, internet buldukça yazıyorum öyle kısa kısa yazıp gidiyorum; Pazartesi günü arkadaşlarım tarafından esir alındım, öğleden sonra okulu asmamin nedeni, hem çok da rahatsız hissediyordum hava da güzeldi.acımadım vallahi, kargo işini de hallettim, deli gibi yedik içtik. Iyi oluyor arada ama alışkanlık haline gelmesin. Salı günü de diğer salılar gibiydi, sınıfın sakil mevcudunda beklenen artış gözle görülür seviyeye geldi. Çarşamba insan gözlemi yapıldı, hobi olarak insanlar izlendi. Dersler beklenen seviyede eğlenceliydi, öğleden sonra ise Fatih Akın im Juli izlendi okulca, film çok güzeldi ve tamamen almancaydi. Altyazı yok, dnr'a burdan selamlar ; im Juli dvdsini bilmem kaç gün önce 4.99 a alabiliyorken nasıl fiyat bi anda üç katına çıkar anlamış değilim, peh breh oeh!!! Hafta güzel.başladı, sınavlar yakın, sunuma daha var, vizeye de, ooof okul bitmek.üzere dün gibi başlamıştım ki, bitiyor. Neyse gelirim tekrar.

Pazar, Şubat 10, 2013

Iyi oldu güzel oldu.

Selam, Yine ben... Ne kadar uzun zaman olduğunu kestiremiyorum ama olmuştur herhalde. Ikinci dönem bayağı güzel gidiyor, bölümün en güzel tarafı dolmuşta güzel bi kadınla karşılaşınca, dilimiz çözülüyor Almancayı bülbül gibi konuşuyoruz. Günlerden bi gün kızın biri denk geldi arkadaşım durttu, yanındaki kız güzel falan diyor almanca, kız ters ters bakıyor tabii, arkadaşa dönüp :sanırım almanca biliyor dedim, kız bizim bölümdeymis :O bunun başımıza geleceğini biliyordum ama pes etmiyoruz devam! :D 10 güne kadar sınav yok, rahatım falan ama tekrar toparlamam gerek, koşuya ara vermedim ama kaslarını esnetme zamanı geldi Eşekin. Aşk meşk işleri bana göre değil en azından şimdilik hiçbir kadına bulaşmama kararı aldım. Öyle de psiko-kediyim. Saçlarım deli gibi uzadı, berberi erteleye erteleye 4 aydan uzun süredir makas görmedi kafam. Böylece yüzümdeki çocuksu ifade kayboldu, manyağın tekine dönüştürdü resmen, sokak çocuğundan halliceyim -abarttı. Neler var başka bi bakıyorum da anlatacak bi sürü şey varken hepsini unutmak, Evle ilgili problemler devam ediyor, bu kez ev sahibi.problem. Evde kimse yokken eve girmeler falan, pusuya yatıp aklını almayı düşünüyorum bugün elimizde kalmazsa. Film, şimdiye kadar neler izledim ; the Believer, the Unterfall, Stalingrad, Kingdom of Heaven, Leon, Dövüş Kulübü, American Beauty. film izleyememekten yakındım hep, arkadaşla oturup izliyoruz öyle elimizden geldiği kadar. -sobadan kötü yanık kokusu geliyor- En son okulda Sophie Scholl izledik, oef yorgunluktan sızdım resmen, altyazı yok saf almança :'O filmin bi başını.bi de sonunu hatırlıyorum, o kadar. Sinemaya gitmeyi çok istiyorum yakın zamandaki en sağlam yapım Mama sanırım, gidemedim belki giderim. Stoker'i bekliyorum sabırsızlıkla! Wong Kar-Wai the Grandmaster'ı bi de. Berlinale2013 te yayınlandı, takip edemiyorum ya şu festivali sıkılıyorum çok. Okul iyi güzel, başa dönüp yeni birşey hatırlamayı denedi, sonuç hüsran. Hadi gittim ben.

Salı, Ocak 22, 2013

kararik



Yalnizlarin yaninda sevgili muhabbeti yapilmasin, mumkunse olu taklidi yapilsin uzaklasirlar onlar.
Bu birkac gun kotu gibiyim hasta gibiyim mal gibiyim arkadasimin israr etmek gibi kotu bi ozelligi vardi yok oldu bildigin sifirda adam, aha mesaj geldi, birazdan bakarim.
Neden oyle boktan bi ise giristigime anlam veremiyorum, pisman olmadim belki evet donup pismanliktan kicimi.isirabilirdim ama yapmadim, sessiz sakin takiliyorum, gittikce cirkinlesiyorum, olum insan yetiskin olur bisey olur, suratim sivilce tarlasi gibiydi duzeldi, ergen gibiyim bitmedi su meret.
Manita yapmak, argoda oyle de bu ara birini sevecek kadar mutlu hissetmiyorum, var olma ihtimalini sifira dusurdugum kiza ne demeli! Bakalim belki olur, olmasa da aglarim-AGLAMAK ICIN BAHANE-
Almanyaya benim yerime gidenlere bakiyorum, ooof diyorum.icimden.haykiriyorum falan, KAGRESTSIN!!!
Almanca ne alemde? 
Iyi gidiyor, sifatlara da basladik. saglam gidiyor su an, bakalim ileride ne olacak, prateritum vesaire bi tek fiil ezberle falan.
basit geliyor, iyiki ineklemisim birinci donemde. hadi gittim, sindirim sistemim normale donene kadar veya kafamdaki soru isaretlerinden kurtulana kadar boyleyim, sorularin.bi.kismindan kurtulurum.yakin zamanda.
tschüß!!

Pazartesi, Ocak 14, 2013

Sömestr'dan sonra Mersin

Selam millet, -nerde olduğu bilinmeyenler- 
Şizofren gibi hissetmeme neden olan blog alemini yarıda bırakmadan devam edelim bakalım-

Sömestr dedikleri ultra azap tatili dinlemem için birebirdi, delirmem için de. Gecenin bir yarısı pencereler kapılar kapalı olmasına rağmen kitaplığımdan devrilen kitaplar, sabah bir baktığımda kitap falan yoktu. Saçlarım beyazladı mecazen, delirdim de.
Nasıl kaçtığımı bilemedim, 20 gün yine iyi dayanmışım ve şu an Mersindeyim, miss gibi hava, sahilde güzel yürüyüşler, kuzenler, arkadaşlar ama en çok arkadaşlar. Kardeşim de burda, kuzenlerim de, tatildeler güya. Bugün 7km yürüttüm onları, ahaha deliyim. Deli kelimesini 122 kez kullanmaya çalışıyorum bi metinde, dalga geçiyorum. Yürürken çeşmeler olmasa susuzluktan ölecektik, kedinin biri tuvaletini yapıyordu, az geçtikten sonra tuttuğumuz nefesi geri alırken beynime giden uyartılar aşka geldiler, koku sızlattı, ben sızlandım, gülmekten de öldük açıkçası. Kedi kakasının bu kadar eğlendireceği aklımın ucundan geçmezdi. Alışveriş merkezine gittik, 10 dk bile geçmeden bir tabak iskender midemdeydi, salata da. İlk defa bu kadar hızlı yedim, 30 dk sürerdi normal şartlar altında. Giyim alışverişi derken, avmden elimde 5 çorapla çıktım, bir şey de almadım. Bu ara kira falan derken biraz sıkışık; alışveriş için, fitness için, kira için derken muhasebe veya işletme okuyabilirim hesaplarımı tutturursam, fahri doktoramı bile alırım bakkal üniversitelerden.
Bugün güzeldi, yorucuydu, deliydi, çılgındı! 

Tutup da serzenişte bulunmam, yazın oğlum ne yazmıyorsunuz?, diye. Siz bilirsiniz, ben yazıyorum öyle.

Çarşamba, Ocak 02, 2013

Karamsar Değil de Gerginimsi

Kesinlikle Yeniyıl Yazısı değil ama iyi dilekler var;

Günlerdir uyuyamıyorum, şöyle diyim daha doğru olur. Uyumak istemiyorum, insomnia öyle olmaz. Uyumak istemediğim zaman, yemek yemek istemediğim zaman, yani birşeyi yapmak istemediğim zaman beynime yolluyorum komutu öyle de karşı koyuyor vücudum. Birşeyi çok yapmak isteyip de yapamadığım zaman da deliriyorum. Nerden geldik buraya? İnternetim yoktu kaç gündür, telefondan 1 liraya 50 mb yapıyordum günlük, mesajlaşma ihtiyacım sosyal ağlar vesaire ile giderebiliyordum. Lanet olsun ki TTnet denen mükemmel şirketin bir o kadar mükemmel çalışanları işlerini doğru dürüst yapınca 10 gün internetsiz kaldım. İyi idare ettim.
Yeni yıla memlekette ailemle girdim, çok bir esprisi yoktu ama biradan bozulan midem, daha doğrusu yüksek miktarda tüketilen sıvıdan dolayı iğrenç hissediyordum, rakıyla kapattık bu sene arayı iyi de oldu hani. Ailece yedik içtik eğlendik, bu kadar. 
Vize notum beklediğim gibiydi, bu yüzden mutluyum.
Spor salonuna da okula dönüşte kaydolurum.
Ne kaldı geriye?
Ödevler var yapılması beklenen bir kısmını yapmış olsam da bir kısmı duruyor, 20 günüm daha var ama memlekette ders çalışılmıyor. İstesem rahat bir ortam falan olur diyorum da her an bişey çıkıyor ya da ben öyle sanıyorum.
Tumblr hesabıma ulaşamıyorum, parolamı unuttum. Oraları müzik için kullanmayı düşünüyorum, bloga müzik atarsam da çok beğendiğim albüm vesaire olur ki bu zamanlarda çok uzak kaldım, Mor ve Ötesi albüm çıkarıyor twitter olmasa ruhum duymaz sanırım, abartıyorum.
İnternet ok bu kez de bilgisayar sıkıntılı, xp bile kasıyorsa intihara meyil eder insanı. Linuxla çözmeye çalışıp kurcalamak istiyorum da pes ettim artık, idare ediyim gidene kadar.
Başka da bi olay yok,
para yok, aksiyon yok, evin dışına bankamatiğe kadar gidip geri döndüm -evden çıkma mantığım bu-, kimse yok, arkadaş falan o da yok, kuzenlerle falan takılan biri değilim Hobbit!:(, tek aksiyon düğündü, deli gibi oynadım falan iyi geldi. Öyle işte.

Yeni yılda çok mutlu falan olmayın, sıkılırsınız bir süre sonra, arada aksiyonlu, arada sevdiklerinizle arada tahammül edemediklerinizle bir sene geçsin. Normal bir sene olsun hani, çok über şeyler istemeyin. Ben de anca bu kadarını dileyebilirim.